Biraz derin bir konuyla başlayacağım serüvenime.
Geçen gün bir arkadaşımla zıt görüşleri savunduğumuz ufak bir münazara yaptık bu konu hakkında. Konu onun "Ben bir şeylere bağlanamam." demesiyle başladı . Bana bu çok saçma geldi hala da öyle geliyor. Bu hayat bir şeylere bağlanmadan nasıl geçer ki?
Bir kedim var muhtemelen ölümü benden daha önce olacak bunun farkındayım ama bu onunla geçirdiğim mükemmel zamanları , her ne kadar ellerimi paramparça yapsa da bana beslediği sevgiyi, onunla beraberken hissettiğim mükemmel huzuru çöpe atmaya değer mi cidden? Evet ona bir şey olsa çok üzülürüm hatta birkaç aylık depresyon kesin ama her şeyin sonunda onunla geçirdiğim her saniyeye şükür edeceğim biri için bunları göze alabilmeli bir insan bence.
Bilmiyorum bence mutluluk en önemli şeylerden biri bu hayatta.Sonu neyle biterse bitsin eğer sizi mutlu edecek şeyleri,kişileri bulduysanız hayatta, onlara bağlanmamaya çalışmak, günlerdir aç olan birinin önüne koyulan yemeği tadı acıdır diye yemeyip açlıktan kıvranmasıyla eşdeğer görülebilir bence. Biraz nankörlük hatta. Ben 16 sene bir tane bile arkadaşım olmayan , mutluluğu arkadaşlık anlamında tadamayan bir insandım ve birinin benimle arkadaş olmak istediğini anladığımda sanki ona tutunmazsam sonsuz bir çukurun dibine çakılacakmışcasına tutundum ona , bağlandım ve maalesef bazıları hiç hoş bitmedi ama hiç pişman olmadım ,olmam da çünkü o ufacık mutluluktu benim umudum sonu kötü bitmiş bitmemiş umurumda değil. Mutluluk sanki çok kolay bulunan bir şeymiş gibi ,herkeste varmış gibi elimin tersiyle itemem. Bulduğum an yapışırım , tutunurum , bırakmam çünkü bırakırsam bir daha hiç bulamayabilirim.O yüzden sonunun bataklıkta bitip bitmeyeceğini bilmediğiniz bir çiçek bahçesine sırf bataklığı görmemek için çiçeklerden vazgeçmek bu dünyada kendinize yapabileceğiniz en kötü şeylerden biri.
Mutlu bir yol mutlulukla biterse hayatanızda hiç bulamayacağınız mükemmel bir hatıra,berbat bir şekilde sonuçlanırsa da başka hiçbir şekilde alamayacağınız bir hayat dersi olur.
Benim bu konudaki düşüncelerim bu yönde okuyanlar kendi düşüncelerini yazarsa çok mutlu olurum bir sonrakinde görüşmek üzere .Allah'a emanet .
bir şeylere ne kadar bağlanabilirse sınırları zorlayacak derecede bağlanan bir insan olarak o kadar katıldım ki... Sınırlı olan ömrümüzü bir şeyleri sevmeden, gerektiğinde onun için acılar çekmeden ondan ders almadan bitirmenin ömrümüzü heba etmekten ve ona haksızlık etmekten ileri gitmeyeceğini düşünüyorum. Kim bilir belki ömrümüzün sadakası olsun diye de vardır sevmek, mutluluğun peşinden gitmek...
YanıtlaSilBence gayet güzel gidiyorsun ve aramıza hoşgeldin:) sen de Allah'a emanet ol.
Aynı düşüncelerin iki farklı güzel anlatımı olmuş oldu. Ayrıca teşekkür ediyorum efenim hocamız iyi :)
Silçok doğru bir yaklaşım kesinlikle lakin ben bağlılıkla bağımlılık arasındaki o çok ince çizginin geçilmemesini kendimde bir tık imkansıza yakın görenlerdenim yani farklı bir deyişle bağlılığı bağımlılığa ilerletmemek imkansız benim gözümde çünkü insan mutluluğa çok kolay bağımlı olabiliyor daha doğrusu mutluluğun kaynağına dolayısıyla dediğiniz gibi mutluluğu bağlamlandırdığınız yegane kaynak gittiğinde mutluluğunu gitmiş oluyorama bence bu sadece bağımlılıkta değil bağlılıkta da oluyor yani arasındaki farkı ayırt edemeyenler için en azından ama bu güzel yorumunuz için çok teşekkür ediyorum .
YanıtlaSil